8. Sınıf İngilizce 1. Ünite Kelimeleri

8. sınıf İngilizce 1. ünite kelimeleri pdf 2021-2022 indir. 8.sınıf ingilizce 1.ünite kelimeleri, kelimelerin okunuşları, kelime testi, quiz, oyunu, video, resimli cümleleri sitemizde bulabilirsiniz. Friendship ünite kelimelerini aşağıda inceleyebilir, sayfanın altına inerek pdf formatında indirebilirsiniz.

8. sınıf ingilizce 1. ünite kelimeleri
8. Sınıf İngilizce 1. Ünite Kelime Listesi

8. Sınıf İngilizce 1. Ünite Kelimeleri

  • a piece of cake: bir dilim pasta
  • about … : … hakkında, … civarında
  • accept invitation: daveti kabul etmek
  • acept offer: öneriyi kabul etmek
  • adventurous: maceracı
  • aggressive: saldırgan, sinirli
  • all: tüm, bütün
  • alone: yalnız
  • am/as/are interested in… : …ye ilgi duymak
  • amusement park: lunapark
  • amusing: zevkli, eğlenceli
  • anything to eat: yiyecek herhangi bir şey
  • anything: herhangi bir şey, hiç bir şey
  • apologize: özür dilemek
  • argue: tartışmak
  • around: civarında, etrafında
  • arrogant: kibirli
  • ask: sormak, istemek
  • attach great importance: çok önem vermek
  • attend: katılmak, gitmek
  • attract: cezbetmek, çekmek
  • attractive: çekici
  • awesome: harika
  • back up: arka çıkmak, desteklemek
  • badtempered: kötü huylu
  • beverage: meşrubat, içecek
  • bored: sıkılmış
  • bring orders: siparişleri getirmek
  • busy: meşgul
  • call: aramak, çağırmak
  • calm: sakin
  • caring: ilgili, yardımsever
  • celebrate: kutlamak
  • chat: sohbet etmek
  • chitchat: muhabbet etmek
  • close: yakın
  • com eover: uğramak
  • concert: konser
  • contact: irtibata geçmek
  • count on: güvenmek
  • cultural: kültürel
  • customer: müşteri
  • date: tarih
  • deadline: son teslim tarihi
  • decide: karar vermek
  • depend on: güvenmek, bağlı olmak
  • dessert: tatli
  • details about the event:etkinlikle ilgili detaylar
  • determined: kararlı
  • do the same things: aynı şeyleri yapmak
  • each other: birbirine, birbirini
  • enemy: düşman
  • event: etkinlik, olay
  • everything: her şey
  • exciting: heyecan verici
  • excuse: mazeret
  • exhbition: sergi
  • expect: beklemek, ummak
  • explain: açıklamak
  • fair: adil
  • fair: fuar
  • family tie: aile bağı
  • fashionable: modaya uygun, şık
  • fee: ücret
  • find interesting: ilginç bulmak
  • follow: takip etmek
  • forever: sonsuza kadar
  • forget: unutmak
  • full/stuffed: doymuş, tok
  • fun: eğlenceli
  • generous: cömert
  • get information: bilgi almak
  • get on well with… : … ile iyi geçinmek
  • give encouragement: cesaret vermek
  • give reason: sebep belirtmek
  • go on holiday: tatile gitmek
  • go on vacation: tatile gitmek
  • greeting: selamlama
  • grilled chicken: tavuk ızgara
  • have a good relationship: iyi ilişkisi olmak
  • have an exam: yazılı olmak
  • have lots of things in common: ortak bir çok şeyi olmak
  • helpful: yardımsever
  • here: burada
  • hidden knowledge: gizli bilgi
  • honest: dürüst
  • important: önemli
  • in times of trouble: zor zamanlarda
  • including transport: ulaşım dahil
  • inform: bilgilendirmek
  • invite: davet etmek
  • invitee: davetli
  • inviter: davet eden
  • involve in the same activity: aynı aktivitede yer almak
  • jealous: kıskanç
  • join event: etkinliğe katılmak
  • keep secret: sır tutmak
  • know: bilmek, tanımak
  • laid-back: rahat, gamsız
  • lentil soup: mercimek çorbası
  • letter: mektup
  • lie: yalan söylemek
  • local music band: yerel müzik grubu
  • location: yer
  • loyal: sadık
  • main course: ana yemek
  • main dish: ana yemek
  • make excuse: bahane (mazeret) belirtmek
  • make sculpture: heykel yapmak
  • mate/friend/buddy: arkadaşi dost
  • mean: adi, ahlaksız, cimri
  • mean: anlamına gelmek, kastetmek, demek isteme
  • meatball: köfte
  • meet: buluşmak, tanışmak, toplanmak
  • min dothers: başkalarını önemsemek
  • miss opportunity: fırsatı kaçırmak
  • miss thechance: şansı kaçırmak
  • miss: kaçırmak, özlemek
  • more information: daha fazla bilgi
  • nothing: hiç bir şey
  • offer: öneride bulunmak
  • order: sipariş
  • organization: organizasyon, etkinik
  • organizer: düzenleyen
  • other: diğer
  • parents: anne baba, ebeveyn
  • pasta: makarna
  • perperson: kişi başı
  • pick …up: arabayla almak, toplamak
  • place: yer, mekan
  • play: oyun (tiyatro)
  • receiver: alıcı
  • refuse a friend’srequest: bir arkadaşın isteğini reddetmek
  • refuse invitation: daveti reddetmek
  • refuse offer: öneriyi reddetmek
  • relaxed: rahat
  • relaxing: rahatlatıcı
  • request: istek
  • reunion: bir araya gelme
  • science fair: bilim fuarı
  • science fiction: bilim kurgu
  • selfcentered: bencil
  • send: göndermek
  • sender: gönderen, gönderici
  • share secret: sır paylaşmak
  • sharing: paylaşım
  • similar interests: bernzer ilgiler
  • slumber party: pijama partisi
  • smile: gülümsemek
  • sneaky: sinsi
  • something to drink: içecek birşeyler
  • something: bir şeyler
  • soup: çorba
  • spend time: zaman harcamak
  • steak: et
  • street: cadde, sokak
  • stubborn: inatçı
  • support: desteklemek
  • supportive: destekleyici, yardımsever
  • tactful: ince düşünceli, nazik
  • take order: sipariş almak
  • take place: gerçekleşmek
  • talk about memory: hatıralarla ilgili konuşmak
  • tall: uzun
  • tell lie: yalan söylemek
  • tell the truth: doğru söylemek
  • text: mesaj yazmak
  • theatre: tiyatro
  • there: orada
  • thing: şey
  • thriller: gerilim filmi
  • ticket: bilet
  • together: birlikte
  • tonight: bugece
  • traditional: geleneksel
  • trouble: sorun
  • trust: güvenmek
  • truthful: doğrucu, dürüst
  • understanding: anlayışlı
  • unreliable: güvenilmez
  • visit grandparents: büyükanne-babayı ziyaret etme
  • waiter: garson (bay)
  • waitress: garson (bayan)
  • with … : … ile
  • would like: istemek
  • wrong: yanlış

Yorum yapın